Türkiye’nin Kültür Elçisi:
Yunus Emre Enstitüsü

Yunus Emre’nin felsefesi doğrultusunda insan odaklı bir anlayışla hareket eden Türkiye, kültürel diplomasi faaliyetleri kapsamında 2007 yılında Yunus Emre Vakfı’nı kurdu.

Kültür Foto 02

Ülkeler, tarihlerindeki önemli şahsiyetlere atıfla dünya çapında kültürel diplomasi faaliyetleri yürüten kuruluşlar teşkil etmişlerdir. Goethe Institut (Almanya), Alliance Française (Fransa), British Council (İngiltere), Instituto Cervantes (İspanya), Società Dante Alighieri (İtalya), Kǒngzǐ Xuéyuàn (Çin), bu tür faaliyetleri yürüten kuruluşlara örnek olarak verilebilir. Türkiye’nin bu alanda öne çıkardığı sembol isim ise 13. yüzyılda Anadolu’da yaşamış bir şair ve mutasavvıf olan Yunus Emre’dir. Yunus Emre, insan sevgisini ve toplumsal barışı temsil eden tarihî bir şahsiyettir. 1991 yılı, UNESCO tarafından Yunus Emre’nin doğumunun 750. yılı olarak anılmıştır.

Yunus Emre’nin kullandığı kelimeler ve ifade kalıpları, bunlara yüklediği anlamlar ve mecazlar Türkçe’nin edebî bir dil haline gelmesi yolunda büyük bir aşamadır. Yunus Emre’yi diğer mutasavvıf şairlerden ayıran özelliği de budur. Yunus’tan önce sözlü bir edebiyat varsa da Anadolu’da gelişen Batı Türkçesiyle ilk ve en güzel şiirleri Yunus ortaya koymuş, sözlü birikimi sanatkârane bir üslupla işleyip Türkçede bir tasavvuf dili oluşturmuştur. Bu büyük şahsiyet, şiirleriyle sadece Türkçenin gelişimine katkıda bulunmakla kalmamış, aynı zamanda evrensel insani değerler üzerine inşâ edilmiş felsefesiyle, hiçbir din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin insanlığın barış ve ortak değerler etrafında birlikte yaşamasını amaçlayan mesajlar vermiştir.

Yunus Emre’nin felsefesi doğrultusunda insan odaklı bir anlayışla hareket eden Türkiye, kültürel diplomasi faaliyetleri kapsamında 2007 yılında Yunus Emre Vakfı’nı kurdu. Bahse konu kamu vakfının temel misyonu, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak, bu alanlarda eğitim almak isteyenlere yurt dışında hizmet vermek ve Türkiye’nin diğer ülkeler ile kültürel alışverişini artırıp dostluğunu geliştirmektir. Vakfa bağlı olarak kurulan Yunus Emre Enstitüsü (YEE), yurt dışında açtığı merkezlerde yabancılara Türkçe öğretimi ve ülkemizin tanıtımı amacıyla kültür ve sanat faaliyetleri yürütmektedir.

2009 yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsünün yurt dışında 63’den fazla kültür merkezi bulunmaktadır. Kültür merkezlerinde Türkçe eğitimi verilmektedir. Farklı ülkelerdeki eğitim kurumlarıyla yapılan iş birlikleri ile Türkoloji bölümleri ve Türkçe öğretimi desteklenmektedir. Kültür merkezleri aracılığıyla kültür ve sanatımızı tanıtmak amacıyla birçok etkinlik düzenlenmekte, ulusal veya uluslararası etkinliklerde ülkemiz temsil edilmektedir. Bu anlamda YEE, Türkiye’nin yurt dışındaki kültür elçisi olarak tanımlanabilir. YEE bünyesinde ülke araştırma masaları bulunmakta ve her bir ülke ayrı ayrı araştırılmaktadır. İlgili ülkelerin kültürel ve ekonomik yapıları araştırıldıktan sonra yetkili makamlarla irtibata geçerek kültür merkezleri açılmaktadır.

YEE’nin hâlihazırda Afrika genelinde 10 kültür merkezi bulunmaktadır. Bunların dördü Kuzey Afrika’da (Cezayir, Fas, Mısır, Tunus), diğerleri Sahraaltı Afrika’dadır (Güney Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Ruanda, Senegal, Somali, Sudan). Abuja ve Kigali’deki YEE merkezleri 2021 içerisinde faaliyete geçmiştir. YEE bünyesinde düzenlenen Türkçe kurslarına Afrika genelinde yoğun bir ilginin olduğu bilinmektedir. Bu ilgi daha fazla sayıda YEE merkezinin açılmasını mümkün kılmaktadır. 2023’e kadar Afrika’da 10 YEE merkezinin daha açılması planlanmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son yıllarda sıklaşan Afrika ziyaretleri, kıtadaki YEE faaliyetlerinin önünü açmaktadır. Nitekim Erdoğan’ın son ziyaretinin ardından Angola’da üniversite bünyesinde bir merkez açma çalışmaları başlatılmıştır.

Yunus Emre Enstitü 01Yunus Emre Enstitü 02Yunus Emre Enstitü 03

YEE, Afrika’da her ülkede farklı çalışmalar yürütmektedir. Fas, Cezayir ve Tunus’ta kültür-sanat faaliyetleri yaygın iken, Sudan’da meslek edindirme kurslarına, Ruanda’da ise akademik işbirliğine öncelik verilmektedir. Ayrıca, farklı ülkelerde konserler ile hat ve resim sergisi gibi ortak atölye çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Türk kültürünü tanıtan söz konusu faaliyetler, Afrika’da yoğun bir ilgi ile karşılanmaktadır. Mesela, 2021’de Senegal’de düzenlenen Yunus’un Sesi temalı Türk Tasavvuf Müziği konserine 700’den fazla kişi katılmıştır. Bu tür faaliyetler, hem Türkiye ile Afrika toplumları arasındaki kültürel alışverişi güçlendirmekte hem de Anadolu’ya özgü İslam yorumunun Afrika’da tanınmasını sağlamaktadır. Birlik düşüncesini ve insana insan olarak değer vermeyi ilke edinen Anadolu tarzı İslam yorumu, bilhassa Batı Afrika’daki muadilleri ile birlikte değerlendirildiğinde, radikal adımların önüne geçilmesine yardımcı olabilir.